Zam kelime anlamı olarak "ücret artışıdır". Çoğu kesim bunu "fiyat artışı" olarak kullansa da...
Son hükümet zamları, gerçekten bu ülke adına, bu hükümet adına (5 yıl), "yapılmış en saçma ve sömürücülüğün son noktası olan olaylar" adına son zamanlarda yerini aldı.
Devlet diye bir kavram var. Bizim elektriğimizi, suyumuzu, internetimizi, doğalgazımızı, yollarımızı, köprülerimizi, parklarımızı, çevremizi geliştiren ve büyütmekle görevli bir organ.
Ben bu yönden devleti çok severim. Gerçek bir devlet, DEVLET'in bekâsı için değil, milletinin bekâsı için çalışmalıdır. Millet giderse devlette durmaz zaten, duramaz. Her şey birbirini tamamlayan lego parçası gibidir. Ama millet bu oyunun en küçük ama en can alıcı yerini birbirine bağlayan bir parçadır. Bu olgular "Bağımsızlık ve Devlet"tir.
Devlet elbetteki olmalıdır bana göre. Yoksa karmaşalık bir yana, belki bu entryi bile giremezdim buradan. Belki elektrik olmadığı için, internet olsa bile, giremezdim. Yazamazdı(k)m.
İnsanların anlamadığı bir şey var;
-Devletimiz bakar bize.
-Devletimiz sağ olsun.
-Devletten yardım bekliyoruz.
-Devletten iş istiyorum.
-Devlet bize yardım etsin.
...
gibi uzar bu liste.
Ya ne devleti ?!
Hangi devlet?!
Gerçek anlamda bir devlet olgusu olmayan ülkede hangi devletten bahsediyorsunuz. "Siz ona ne yaptınız ki o sizi düşünsün" mantığı ile hareket eder bu devlet mekanizması.
ARKADAŞLAR !
Devlet denilen şey bağımsız olmakla beraber, dışarda da söz sahibi olmalıdır. Bu otoriteyi koymalıdır. Bugün kıçı kırık bir İsrail elçisi, bizim elçiye hakaretler ediyorsa bunda iki şey ararım:
-Ya bu olaydan devletin haberi var kasıtlı yapıldı gündem oluşturmak için.
-Ya da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni sikine takan yok.
Siz şimdi 2. seçenek diyeceksiniz.
Ben her ikisi diyorum!
Ve öyle!
Türkiyenin 1000 yıllık bir tarihi var. Elbeteki bazı çakallıkları olacak. (!)
Neyse bu konuya girersem çok uzun olur sıkılırsınız :)
Devlet zamlarına gelince. Hükümet zammı mı, devlet zammı mıdır? diye düşünmeden duramıyorum. Bence hükümet şu günlerde devletin üstünde gelmektedir ve üstüne çıkmıştır. Çünkü içinde bulunduğumuz hükümeti ele alırsak, köküne inersek, apayrı bir devlet daha çıkıyor karşımıza...
Sigaradan örnek verelim. Ben bu olaya "uyuşturucu-bağımlı" ikilisi olarak bakıyorum. İlk önce uyuşturucuyu verir ya satıcı ucuza, sonra onun fiyatını artırır. O hesap. Ve bağımlı onu almak zorundadır. Buna resmen fırsatçılık denir.
Benzinden örnek verelim. Ulaşım sorunu, toplu ulaşım araçlarındaki sıkıntılar vs.. İşte bu nedenler insanları araba almaya itiyor. Ve son zamanlarda araştırma yaptım bu araba fiyatları ciddi derecede düşüş ve fiyat artış oranındaki düşüşlükler gözüme çarptı.
Neoluyor sonra? Benim saf vatandaşım arabayı "aa cok ucuz lan bu fırsatı kaçıramam" diye alıyor sonra, bu araba su yakacak değil ya, benzin gerekiyor ama fiyatlar?!
Uzun zamandır toplu taşıma araçlarına binmiyordum. Geçenlerde lazım oldu. Biniyim dedim ve "yazık bu insanlara, yazık bu millete" demekten başka bişi gelmedi elimden.
O neydi öyle ya. Tıkış tıkış ve bayanlara bakıyorum suratlarında bir rahatsızlık ifadesi. Ve arkalarındaki erkekler(!), bu iğrençlik ve fırsatçılık benim aklıma yine devleti getirdi.
Bu insanlar değil mi bu hükümeti %47 ile iktidar yapan. Bu insanlar değil mi "devlet ne yapsa haklıdır. Tayyip'in vardır bir bildiği" diyip her şeyde sessiz kalanlar!?
Tabiki bu hükümetten önceki hükümetler yapmadı mı zam? Elbette yaptılar. Hatta daha kötüsünü yaptılar. Ağzına sıçtılar bu ülkenin. Ama ne oldu? o zamanlardaki bilinçli halk farkına vardı ve oy sandığında gerekeni yaptı.
Ben inançlı bir insanım. Ve inançlı(müslüman) insanların çoğu hatta tamamı sever tayyibi. Ama ben sevmiyorum! Çünkü olaylara tek yönlü değil tarafsız bakıyorum. Ve herkesten beklediğimde budur.
Lütfen "banane ya ne olursa olsun" demeyin. Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni hatırlatırım size!
Yeri gelince Facebook'unuza Atatürk fotoğrafları, Atatürk'ün sözlerini koymayı biliyorsunuz?! "İzindeyiz ATAM!" demeyi biliyorsunuz. Hani nerde?! Ben göremiyorum?! Gören varsa ne olur bana söylesin. O kişilere Atatürk'ün ilkelerini sorsan tek tek açıkla desen, hiç biri adam gibi açıklayamaz. Zaten açıklayabilse, Devletçilik ve Cumhuriyetçilik ilkesinden harekete geçer gösterirdi kendini!
Oraya buraya tepki yazarak olmuyo bu işler. Ben burdan yazıyorum ama burdan da olmaz. Biliyorum.
Kendini geliştirmeli insan. Okumalı ve o yerlere gelip o herşeyi düzeltmeli. 1 Mayıs'ta haklarını arayan insanlara(ama sadece hakkını arayan insanlar!) bakıp, küfür edip, "bunlar terörist" der bu insanlar. Bazılarıda helal olsun diyip, oturur kıçının üstüne ve gel desen "ayy yok dayak falan yerim" diye burun kıvırır.
İşte bundan kaybediyoruz. Bu zamlar bize müstaak.
Hakediyor bu millet!
ORCAN COŞKUN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder